Rivayete göre Zümrüd-ü Anka, diğer adıyla Simurg olarak adlandıran bu kuş, Kaf Dağı’nın tepesinde Bilgi Ağacı’nda yaşarmış. Bu kuş öleceği zaman, bir tür ateş olup kendini yakar ve küllerinden yeniden doğarmış. Zora düşen kuşlar kendilerini kurtarması için Kaf Dağı’nın zirvelerine giderek Anka Kuşu’nu bulmayı planlamışlar. Ancak dağa ulaşmak için 7 vadiden geçmeleri gerekiyormuş:
1- Nefs Vadisi
Bu vadi uçsuz bucaksız güzelliklerle dolu, dert ve tasanın olmadığı, bütün isteklerin gerçekleştiği bir yermiş. Doğanın büyüsüne kapılan bazı kuşlar, onca yolu gitmenin getireceği yorgunluğu düşünerek güzelliklere kolay yoldan ulaşmanın hayaliyle amaçlarından vazgeçmişler.
2- Aşk Vadisi
Yoluna devam eden diğer kuşlar sisten göz gözü görmeyen bir vadiye ulaşmışlar. Bu yüzden dağı, taşı, tepeyi farklı görmeye başlamışlar, ağaçlar kuğuya, yollar sülüne dönüşmüş. Bazı kuşlar kalplerine söz geçiremez olmuşlar ve bu vadide kalmışlar.
3- Cehalet Vadisi
Yoluna devam eden kuşlar artık yorulmaya başlamışlar. Bazıları bunca yolu bir hiç uğruna gitmenin gereksiz olduğunu söylemişler. Boş vermeyi tercih etmişler, akıllarında yer kaplayacak diye hiçbir şey düşünmemişler. Sonra düşünmedikçe hafiflediklerinin farkına varmışlar. Daha çok hafiflemek için düşünmeyi reddetmişler. Ta ki akıllarındaki her şeyi unutana kadar…Düşünen, öğrenen ve hatırlayanlar ise yollarına devam etmişler.
4- İnançsızlık Vadisi
Yol uzadıkça uzamış. Bazı kuşlarda asla tepeye ulaşamayacakları fikri doğmaya başlamış. Bazıları verdikleri kayıpları öne sürerek gidene kadar herkesi kaybedeceklerini söylüyormuş. Bazıları da Anka Kuşu’nun hiç var olmadığını, boş yere umutlandıklarını söyleyerek geri dönmeyi teklif ediyormuş. Ve onlar bu yüzden bir sonraki vadiyi görememişler.
5- Yalnızlık Vadisi
Sayısı gittikçe azalan kuşlardan bazıları o vadiye sadece kendileri ulaşmış gibi bir hisse kapılmış. Her şeyi kendileri yapıyor, kendi başlarına avlanıyor, kendi başlarına uçuyor ve yine kendi başlarına yolu bulmaya çalışıyorlarmış. Grupta birlik olmadığı için de hiçbir şeyde başarı elde edemiyorlarmış. Birlik olanlar ise güçlerini birleştirerek bir sonraki vadiye doğru yol almaya başlamışlar.
6- Dedikodu Vadisi
Bir sonraki vadiden fısıltı sesleri yükseliyormuş. En arkadaki kuş bir fısıltı duymuş. Fısıltı ona Anka Kuşu’nun yeniden doğarken tüylerinin yandığını söylemiş. Hemen bunu bir öndekine aktarmış. Öndeki kuş da diğerine Anka Kuşu’nun tüylerinin çıkmadığını söylemiş. Diğeri, tüyleri olmadığı için saklandığını iletmiş. Bir diğeri, tüyleri olmadığı için hırçınlaştığını herkese saldırdığını söylemiş. Onun önündeki; Anka Kuşu’nun artık buna dayanamayarak kendini öldürdüğünü, bu yüzden gitmeye gerek kalmadığını söylemiş. Bu söylentiler kuşlar arasında böyle sürüp gitmiş. İnananlar vadide kalmış, inanmayanlar yollarına devam etmişler.
7- Ben Vadisi
Son vadide bazı kuşlar aralarında liderlik yarışına girmişler. Bu kuşların bazıları kendi bildiğinin doğru olduğunu ve yolu ancak kendisinin bulabileceğini iddia ediyormuş. Öne geçip yol göstermek için aralarında kıyasıya bir rekabet başlamış. Vadinin dağlarında, taşlarında “ben” sesleri yankılanıyormuş. Bunda ısrarcı olanlar kendi yollarına giderek kayıplara karışmış.
Doğrudan ayrılmayan kuşlarsa nihayet Kaf Dağı’nın zirvesine ulaşmış. Yolculuk sonunda geriye sadece 30 kuş kalmış. Yuvaya vardıklarında aslında Anka Kuşu’nun diğer adı olan Simurg’un 30 kuş demek olduğunu anlamışlar. Kalan 30 kuşun her biri birer Simurg’muş ve anlamışlar ki aradıkları esasında kendileridir ve gerçek yolculuk, kendilerine yaptıkları yolculuktur.